Denizden, havadan, karadan Erzurum'a
Bilindiği üzere, Avrupa’da birçok ülke özelliklede İskandinav ülkeleri,kuzey kutbuna yakın olmaları sebebiyle, kış mevsimini, karıyla, buzuyla, soğuğuyla, tüm şiddetiyle yaşamaktalar! Fakat onların, kıştan-kardan şikâyetçi olduklarını işitmedik! Çünkü halleri vakitleri yerinde olduğundan, gereken her türlü tedbirleri almışlar ve kışın tadını çıkarmaktadırlar!
İşte Erzurumlularda şimdi onlar gibi, kışın batı illerimize göre daha uzun sürmesinden dolayı, doğalgaz fiyatlarında bölgelerine özgü bir indirim yapılması talepleri dışında, kıştan-kardan ciddi manada başkada şikâyetleri bulunmamaktadır!
Samimi bir Erzurum sevdalısı olan ve mertlik, cesurluk, fedakarlık gibi Dadaşlığın bütün vasıflarının şahsında vücut bulduğu, Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Başkanı Erdal Güzel Ağabeyinin, eski kışları anlatan, nostaljik belgesel tadındaki, “ERZURUMDA KIŞ” başlıklı yazısı geldi şimdi aklıma! İşte o yazının girişinden birkaç satır;
“Biz, Erzurumlular kar diyarının çocuklarıyız
Kar; Kader yazgımızdır, şairin dediği gibi ”kundağımız kefen bezimizdir” bizim.
Gökten düşen milyarlarca kar taneleri gibi bir birimize benzemeyiz.
Karla beslenir toprağımız, pınarlarımız
Kar ve soğuğumuzla tanınır, biliniriz
Kar gibi yeryüzüne iner, sonra kar gibi eriyip yok olur gideriz bu fani dünyadan.
Kar, beyaz bir örtü gibi kaplar ovamızı, örter çirkinlikleri ve kirlilikleri.
Kar ve soğukla barışık yaşarız.
Evliya çelebinin “ 11ay 29 gün kaldım Erzurumlular hala yaz gelecek diye bekliyorlardı” gibi abartılı tarifine, şairin “Erzurum’un kışı zorludur”mısralarına rağmen Erzurum da kış bir hayli rahat ve keyifli geçer..”
Sözün özü; kışta, karda Erzurum'a yakışıyor!
Erzurum, bu günkü haliyle, Anadolu’nun en güzel ve en yaşanabilir şehirlerinden birisidir.
Günümüzde, büyükşehirlerde insanları en çok yoran, yaşamı zorlaştıran, trafik-ulaşım sorunu Erzurum’da en asgari seviyededir.
Şehirde, doğalgaz kullanımı yüzde seksenlere ulaştığından, hava kirliliği meselesi de çözüm aşamasındadır.
Kentsel dönüşüm, batıdaki büyükşehirlere göre daha hızlı ve nispeten daha sağlıklı yapıldığından, ana caddeleri ve kentin genel görünümü daha düzenli bir yapıya kavuşturulmuştur.
Bu gün itibariyle Erzurumluların en önemli sorunu işsizliktir!
Şehirde, üretime yönelik endüstri-sanayi yatırımları olmamasından dolayı tüm çalışma alanları hizmet sektörüyle ilgilidir.
Erzurum ve çevresi, kış mevsiminin en şiddetli ve uzun yaşandığı bir bölge olması dolayısıyla bu bölgenin en hayati ihtiyacı ısınmadır! Aslında ısınma ihtiyacı Erzurum için ekonomik açıdan bir avantaj olabilirdi!
Belki de, zamanında Erzurum’a, ‘ısıtma’ sanayine yönelik devlet destekli yatırımlar ve teşvikler olsaymış, şuan Erzurum, Rusya ve Ortadoğu’yu da kapsayan, önemli bir “ısı-ısıtma” merkezi olarak ağır sanayi yatırımlarının bulunduğu daha zengin bir şehir olacaktı ve Erzurumluların şikâyet ettikleri işsizlik sorunu da bu gün olmayacaktı!
Eskiden, Erzurum Kavaflar Çarşısı, bölgenin en önemli ısıtma merkeziymiş. Bu çarşıdaki atölyelerde üretilen sobalar tüm bölgeye dağıtılırmış. Fakat çarşı esnafı gelişen teknolojiye ayak uyduramamış! Halen daha, sadece tezek ve odun yakmaya uygun olan sac sobalar üretmekteler!
Kömür bollaşınca, piyasaya kuzine sobalar çıkmış, Erzurum sobacı esnafı da, kuzine soba üretmek yerine, Kayseri, Eskişehir gibi illerdeki fabrikalarda üretilen kuzine sobaların satış bayiliğini üstlenmişler!
Daha sonra binalarda kalorifer kullanımı yaygınlaşmış! Şehirde bununla ilgilide bir yatırım olmadığından, kalorifer malzemeleri de dışarıdan getirilmiş!
Sonra doğalgaz gelmiş Şehre, maalesef buna yönelik yatırım yapmakta kimsenin aklından geçmemiş!
Erzurumlulara, şehirleri için ne istediklerini sorsanız, ‘fabrika isteriz’ derler!
Peki, ne fabrikası kurulmasını arzu ediyorsunuz diye sorduğunuzda da, kimseden net bir cevap alamazsınız!
Acaba gerçekten Erzurum’a, ısıtma sektörüne yönelik büyük bir fabrika kurma fikri hiç kimsenin aklına gelmemiş midir?
Yazımız, Üç Şehirde “İstanbul” la devam edecektir..
İsmail Hakkı Kavurmacı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder