Sarıkamış'ta vatan savunması için zor koşullarda yola koyulan vatan evlatları, taktiksel hata sonucu donarak şehit oldu. Peki, Sarıkamış'ta ne oldu? Sarıkamış Harekatı nedir? İşte Sarıkamış Harekatı'nın önemi...Sarıkamış'ta vatan savunması için zor koşullarda yola koyulan vatan evlatları, taktiksel hata sonucu donarak şehit oldu. Peki, Sarıkamış'ta ne oldu? Sarıkamış Harekatı nedir? İşte Sarıkamış Harekatı'nın önemi...
Osmanlı İmparatorluğu 22 Aralık 1914'te Ruslara karşı Sarıkamış Harekatı'nı başlattı. Ancak yapılan taktiksel hata on binlerce askerimizin şehadeti ile son buldu. Askerlerimizin birçoğu Ruslarla çarpışamadan soğuktan donarak şehit oldu. Sarıkamış şehitleri 104 yıldır hiç unutulmadı. Vatan evlatları her yıl 22 Aralık'ta anılırken, Ocak'ın ilk haftası ise etkinlikler oluyor. Bu yıl da 4-5-6 Ocak'ta etkinlikler olacak. Şehitlerimiz için Mevlid-i Şerifler okutulacak, meşaleli yürüyüş gerçekleşecek. Peki, Sarıkamış'ta ne oldu? Sarıkamış Harekatı nedir? İşte Sarıkamış Harekatı'nın önemi...
Beyaz örtüsünü çekip de başına, derin derin uykulara dalınca dağlar..
Teknolojinin sunduğu olağanüstü bir imkân!
Bir gün içerisinde, önce 1040 kilometre mesafeyi havadan, 1 saat 53 dakikada kat ediyoruz!
Ardından, demiryoluyla, denizin altından geçiyoruz! Sonra, yaklaşık iki saatlik deniz yolculuğu ve bir saatlik kara yolculuğuyla menzilimize varıyoruz!
Sabah kahvaltısı, meşhur yeşil peynirli loruyla Erzurum’da, öğlen yemeği, balık ekmek Eminönü, İstanbul’da ve akşam Bursa’dayız!
Aynı gün içerisinde, hem de hiç yorulmadan, Ülkemizin, üç güzide- kadim şehrinin havasını teneffüs etmek ne güzel bir şey! Bu güzelliği Yaratana şükretmemek, vesile olanlara da teşekkür etmemek nankörlük olsa gerek! Dolayısıyla, Vatanımıza, Milletimize ve tüm insanlığa, ihsan eylediği nimetler-güzellikler için Rabbimize hamd ederken, vesile olanlara da şükranlarımı sunuyorum.
Zirvedeki Şehir Erzurum Kuruluş tarihi tam olarak tespit edilemeyen, Ülkemizin hatta dünyanın en eski şehirlerinden birisi, yaklaşık 2000 rakımlı konumuyla, Anadolu’nun çatısında, heybetli bir kule gibi, birbirinden görkemli tarihi yapılarla süslenmiş, arz ı endam eylemekte olan Erzurum’dan başlıyoruz söze!
Çifte Minareli Medrese, Saat Kulesi, Kale, Ulu Cami ve Yakutiye Medresesi ilk akla gelen görkemli tarihi yapıları.
Bunların dışında da, şehir merkezinde ve ilçelerinde bulunan, Selçuklu, Osmanlı ve daha eski çağlardan kalma yüzlerce, cami, medrese, han-hamam, türbe, kilise, kale gibi tarihi şaheserleriyle açık hava müzesi görünümünde, ulu bir şehirdir Erzurum.
Erzurum’un en meşhur bir özelliği de kışıdır!
Kısa olur Erzurum'un yazları Kış geceleri ise fersah fersah uzar .. Adam boyu kar yağar dağlarımıza yar Eksik olmaz başımızdan tipiler boranlar .. Beyaz örtüsünü çekip de başına Derin derin uykulara dalınca dağlar Su donar hava donar hayat donar Damarlarda kan donar Gün bile erkenden solar Ve karlı dağların ardından Uzun Beyaz Geceler doğar..
Kış dendiğinde ilk akla gelen şehir olan Erzurum, yıllarca ağır kış şartlarının zorluklarını yaşamış, şimdilerde ise, kışın sefasını sürmektedir!
En uzun kayak sezonu olan kayak merkezlerinin başında yer alan Palandöken, kristal karı ve en acemisinden en profesyonel kayak tutkunlarına göre pistleriyle, ezelden beri dünya çapında kayak merkezi olmaya layıkken, yıllarca kaderine terk edilmiş, atıl bir vaziyette kalmıştır!
Son 10-15 yıl içerisinde ise, Palandöken’e ve Şehir merkezine, hem kayak turizmine hem de kış sporlarına yönelik; lüks oteller, spor salonları, kayakla atlama kulesi ve
Yüksek İrtifa Sporcu Kondisyon kamp merkezi gibi çok önemli yatırımlar yapılmasıyla Erzurum’un yıldızı parladı!
Bu yatırımlar ve yapılan tanıtımlar sonucu Erzurum, şuan dünyaca bilinen bir kayak merkezi olmakla beraber, ulusal ve uluslar arası çapta büyük yarışmalara ve organizasyonlara da ev sahipliği yapmaktadır.
Erzurum’a giderken, yolculuk yaptığımız uçağın yarıdan fazlasını, şehirde düzenlenen, 2017 Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali (EYOF)a katılmak üzere gelen yerli ve yabancı sporcular doldurmuştu.
Erzurum’dayken, Palandöken Kayak Merkezi’nin, 19-21 Ocak 2018 tarihlerinde düzenlenecek olan Snowboard Dünya Kupası’na (Snowboard World Cup), 2018 Mart ayında, ‘Kayakta Dünya Hız Rekor Denemesi Test Yarışına’ ve yine 2018 içerisinde ‘Kıtalararası Kayakla Atlama Yarışları’ gibi dev organizasyonlara da ev sahipliği yapacağını öğrendik.
Kış, zor bir mevsim olsa da, her mevsim gibi onunda kendine özgü güzellikleri vardır. Ancak kışı her şehir kaldıramaz! Batı şehirlerimize kar yağdığında vaziyeti görüyoruz! Kar, felakete dönüşüyor buralarda!
Kışa alışık ve hazırlıklı olan ülkeler-şehirler ise, kışın zorluklarından çok fazla etkilenmemektedirler! DEVAM EDECEK.. İsmail Hakkı Kavurmacı
Türkiye’nin, sınırları dışındaki Askeri Üsleriyle ilgili
analiz çalışmaları kapsamında hazırladığımız video serisin ilkinde;
Bosna-Hersek, ikincisinde ise Kosova’daki Türk Askeri Üsleri hakkında orijinal
ve özel görüntüler eşliğinde çok ilginç bilgiler vermiştik.
Eğer izlemediyseniz, bu videonun hemen ardından, Türkiye’nin,
Bosna-Hersek ve Kosova’daki Askeri Üsleri başlıklı videomuzu izlemenizi tavsiye
ediyoruz.
Türkiye’nin, sınırları dışındaki Askeri Üsleriyle ilgili
hazırladığımız analiz video serisinin üçüncüsü olan bu videoda; Birleşmiş Milletler
ve NATO Kapsamında Türk Askeri Unsurlarının bulunduğu; Lübnan, Afganistan,
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti hakkında bilgiler
yer alacaktır.
Afganistan:
Afganistan'da NATO kasamın da ve ikili anlaşmalar gereği Türk
Askeri bulunduğu bilinmektedir. Asker sayısı, uluslararası ilişkililer ve
politik gerekçelerle değişmektedir.
Lübnan:
Lübnan’da 100 civarında Türk Askeri olduğu tahmin ediliyor
ve Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü kapsamında görev yapıyor. Türkiye 10
yılı aşkın süreden beri Lübnan’da Birleşmiş Milletlere destek veriyor.
Birleşmiş Milletler Misyonu kapsamında belirsiz veya az
sayıda Türk askeri bulundurduğu diğer ülkeler ise; Demokratik Kongo
Cumhuriyeti, Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti.
Sağlık Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı ile
Gazze'deki sivillere yardım ii.çin harekete geçt
Sağlık Bakanlığı'nca, Gazze'deki sivillere sağlık desteği vermek için
görevlendirilen 20 kişilik uzman ekip ile hazırlanan ilaç ve tıbbi malzemeler,
Mısır'a ulaştı.
Bu kapsamda, bölgeye gitmek üzere 20 kişilik uzman hekim grubu
görevlendirildi. Hekimler, beraberlerindeki ilaç ve tıbbi malzemelerle
Cumhurbaşkanlığı'nca tahsis edilen uçakla Mısır'ın başkenti Kahire'ye ulaştı.
Gazze için Türkiye’den bugün 4 uçak kalkıyor. Türkiye’nin Gazze'ye
yardımları çerçevesinde, İsrail’in ablukası altındaki Gazze'ye tıbbi malzeme ve
ilaç taşıyan ilk uçak Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan saat 09.00'da teker
kesti.
İnsani yardımlar çerçevesinde ikinci uçak saat 12.00'de Mısır’ın
El-Ariş Havalimanı'na doğru kalkış yaparken, gün içerisinde 2 uçağın daha
Mısır'ın başkenti Kahire’ye gideceği belirtildi.
Türkiye'nin, Gazze'ye tıbbi malzeme ve ilaç yardımı sürüyor. Etimesgut
Askeri Havaalanı'ndan iki uçak Mısır’a hareket etti. İki uçak daha havalanacak.
Cemal Paşa, 21 Temmuz 1922 tarihinde Ankara Hükümeti’nin Tiflis Büyükelçisi Ahmet Muhtar Berker Bey'i, Elçilikte ziyaret etti ve beraber akşam yemeği yediler. Yemekten sonra, saat 22.30 civarlarında Ahmet Muhtar Bey’in Elçilikte kalması yönündeki ısrarlarına rağmen Cemal Paşa, iki yaveri yanında olduğu halde Elçilikten ayrıldı ve kaldığı otele doğru harekât etti. Kısa bir süre sonra, Rus ÇEKA (Sovyetler Birliği’nin ilk istihbarat ve güvenlik teşkilatı) binasının yakınlarındaki, Jovkodovfski sokağında bir otomobilden çıkan silahlı şahısların saldırısına uğradı ve iki yaverleriyle beraber hayatını kaybetti.
Cemal Paşa’nın Cenazesi, YaverleriYüzbaşı Nusret ve Teğmen Süreyya Beylerin cenazeleri ile birlikte, Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa tarafından Erzurum’a getirilerek, Karskapı Şehitliği’ne defnedildiler.
Cemal Paşa, öldüğü son ana kadar tıpkı Enver Paşa gibi bir gün ülkesine dönme hayaliyle yaşadı; ama o da tıpkı Enver ve Talat Paşa gibi bir tabutun içerisinde vatanına dönebilecekti.
Cemal Paşa ve iki Yaverinin hayatlarını kaybettikleri suikastı, kimin, neden düzenlediğini ortaya çıkarmak mümkün olmadı.
Çölün ortasında elinde kırbaç, jilet gibi pantolon ve gömleği ile düşmanlarını dahi kendisine hayran bıraktıracak bir asalet ile göz kamaştıran Cemal Paşa’nın, ne yapacağını kestirmek her zaman pek mümkün değildi.
Suriye’de derler ki eğer Cemal Paşa birisiyle görüştüğü zaman burnunu kaşırsa sürgün düşünüyor, sakalını karıştırırsa affedip etmemeyi düşünüyor demektir. Yalnız bıyık burkmasından korkunuz. O zaman bu görüşmenin ölüme kadar yolu vardır.
(Falih Rıfkı Atay - Zeytindağı)
Tiflis’te, Cemal Paşa ve iki Yaverinin ölümüyle sonuçlanan suikastı, kimin, ne amaçla düzenlediği hala bilinmemektedir!
Ermeniler mi, Ruslar mı, Araplar mı ..? Bu suikastı üstlenen kimse olmadı!
Peki, Balkanlardan-Arap çöllerine, en zorlu cephelerde savaşarak Orgeneralliğe yükselmiş, en zorlu dönemlerde Valilik yapmış, Denizcilik ve Bayındırlık Bakanlığında bulunmuş özellikle 1913-1918yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun iç ve dış siyasetinin belirlenmesinde etkin rol oynamış olan Cemal Paşa Kimdir? LÜTFEN TIKLAYINIZ
Erzurum - Ispir kökenli bir ailenin çocuğu olarak 1971 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Tarih bölümünden 1992 yılında lisans eğitimini tamamladı.Yüksek lisans tahsilini sürdürmek için Malezya'ya gitti. 1996 yılında doktora çalışmaları için ABD'deki George Washington Üniversitesi'ne girdi.College of the Holy Cross, Georgetown Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi'nde İslam düşüncesi ve İslam-Batı ilişkileri üzerine dersler verdi.
Felsefe, İslam düşüncesi ve İslam felsefesi üzerine akademik çalışmalarda bulundu. Doktora öğrenimi sırasında "Mulla Sadra’nin Bilgi Teorisi ve Anti-Subjektivist bir Epistemolojinin İmkanı" konusu üzerine çalıştı.Japon araştırmacı Toshihiko Izutsu'nın 'İslamda Varlık Düşüncesi' kitabını ve Şazeli tarikatının Darkaviyye kolunun kurucusu olan Mulay El-Arabi Ed-Darkavi’nin “Bir Mürşidin Mektupları” adlı kitaplarını Türkçeye çevirdi. Halil İnalcık'ın makalesini "İstanbul: Bir İslâm Şehri" başlığıyla tercüme etti.
2005-2009 yılları arasında Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) kurucu başkanlığını yaptı. 2011 yılında Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyeliğine atandı. 2007 yılında "İslam ve Batı" adlı kitabı yayımlandı. Bu çalışmasıyla Türkiye Yazarlar Birliği Fikir Ödülü'nü kazandı. Macmillan Encyclopedia of Philosophy, Encyclopedia of Religion ve Oxford Dictionary of Islam gibi ansiklopedik eserlere katkılarda bulundu. 2014 yılında "Akıl ve Erdem", 2015 yılında "Varlık ve İdrak", 2016 yılında ise "Ben, Öteki ve Ötesi: İslam-Batı İlişkileri Tarihine Giriş" adlı çalışmaları yayınlandı.
Bürokratik hayatı
2009 yılında Ahmet Davutoğlu'nun Dışişleri Bakanı olmasıyla boşalan Dış Politikadan Sorumlu Başbakan Başdanışmanlığı görevine getirildi. Ocak 2010'da kurulan Başbakanlık Kamu Diplomasisi
Koordinatörlüğü'nün ilk Koordinatörü oldu. 2012 yılında Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevini üstlendi. Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı görevine getirildi. Son olarak 11 Aralık 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olarak atandı.
5 Haziran 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı’na atamıştır.
Kişisel hayatı
Evli ve 3 çocuk babasıdır. Akademi ve bürokrasideki çalışmalarının yanı sıra İbrahim Kalın'ın halk müziği başta olmak üzere sanata yakın bir ilgisi vardır. Bestelediği eserler arasında "Seni Mene Vermez İse" ve "Elif Bacı" adlı çalışmalar bulunmaktadır.
Dadaş ve Dadaşlık üzerinde yazılanlara baktığımızda ortak bir tanımın olmadığı görmekteyiz.
Ancak yapılan tüm tanımlamalar gelip yiğitlik, kahramanlık ve doğruluk üzerinde buluşmaktadırlar. Dadaş ve Dadaşlık bir sosyal – kültürel değer olarak Erzurum da karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu iki kavramın felsefi dayanağını yani ruhunu Erzurum’un tarihi, coğrafyası ve kültürü içerisinde aramamız gerekmektedir. Yani dadaşlık şifrelerini Erzurum kendi içinde saklamaktadır. İsterseniz hep birlikte bu şifreleri çözmeye çalışalım.
İnşallah bu kutlu günler; Ülkemizin ve bütün kardeş-dost ülkelerin, özellikle şuan acımasız savaşların devam ettiği Ukrayna, Suriye ve Filistin’le beraber yeryüzündeki bütün mahzun-masum Milletlerin üzerindeki tüm sıkıntıların bertaraf edilmesine vesile olur.
Ve İnşallah bu mübarek günler; Milletimizin, Vatanımıza olan sadakat ve güveninin daha da artmasına vesile olur.
Ve İnşallah bu nurlu günler; birliğimizi, kardeşliğimizi bozmak için aramıza atılan nifak tohumlarının, dirliğimiz de gözü olan hainlerin başında patlamasına vesile olur.
Ve İnşallah bu mükafat günler; hainleri hasedinden çatlatacak kadar, birlik ve beraberliğimizin kardeşçe bir muhabbetle yüzyıllarca sürmesine vesile olur.
Ve İnşallah bu güzel günler vesilesiyle; Vatanımızın birliği-dirliği için ihlâsla çalışan Devlet Adamlarımızı, Ülkemizin güvenliği için kahramanca mücadele eden, askeriyle, polisiyle tüm silahlı kuvvetlerimizi, Vatanımıza-Milletimize hizmeti kutsal bir görev bilip, Allah rızası için her kademede işini en güzel şekilde yapan bütün vatandaşlarımızı, Yüce Rabbimiz, İnşallah görevlerinde ve tüm yaşamları boyunca her daim muvaffak ve muzaffer eyler.
Bu kutsal günler vesilesiyle Rabbimizden; Vatan savunmasında ve Vatanımıza-Milletimize hizmet yolunda şehadet şerbetini içen Şehitlerimize gani gani rahmet diliyoruz. Ailelerine ve sevenlerine de Yüce Allah sabırlar versin İnşallah.
Ve İnşallah bu güzel günler hatırına Yüce Mevla’mız; Milletimize, birlik-dirlik, kudret ve şan-şeref lütfeder, Vatanımıza ve yuvalarımıza da huzur, güven ve esenlikler ihsan eyler İnşallah.
Ve bu yüce günde Rabbimize yalvarıyoruz; Milletimizin ve bütün mahzun-masum insanlığın ve sevdiklerimizle beraber bizlerinde, maddi-manevi, dünyevi-uhrevi dertlerimize devalar, hastalıklarımıza şifalar, sıkıntılarımıza çareler, borçlarımıza da ödeme kolaylıkları dileniyoruz. İnşallah bizlere acır, merhamet ederde Rabbimiz, mübarek kıldığı bu günlerin hatırına dualarımızı kabul buyurur İnşallah.
Ve İnşallah, çocuklarımıza, eşlerimize, sevdiklerimize ve dostlarımıza, hayırlı-huzurlu ömürler, maddi-manevi, dünyevi-uhrevi iyilikler-güzellikler-zenginlikler, sağlık-sıhhat-af ve afiyet nasip eder, İmanımızı kamil, ibadetlerimizi ve dualarımızı kabul ve makbul, işlerimizi, ibadetlerimizi, yaşamımızı ve ölümümüzü de kolay ve güzel eyler RABB-ÜL'ÂLEMÎN.
Yarabbi; Ülkemizi, şeytanın kölesi olmuş, kin, öfke ve nefretle yürekleri-beyinleri kirlenmiş vahşi devletlerden ve onların maşası olmuş hainlerin tuzaklarından ve şerlerinden korumanı dileniyoruz ve zalimlere karşı, Devletimizi yönetenlere keskin zekâ, ihlaslı iman, basiret, cesaret, güç ve kudret vermeni dileniyoruz Yüce Zatından.
Yarabbi;Milletimize ihlaslı iman, Devletimize karşı sadakat, düşmana karşı uyanıklık ve cesaret, birbirimize karşı sevgi-saygı-hoşgörü ve emniyet ver Allah'ım. İnsanlarımıza hayırlı işler, bereketli, helal bol rızıklar ihsan eyle. Dosta-düşmana karşı Milletimizi şerefli, onurlu, her daim muvaffak ve muzaffer eyle.
Yarabbi, Milletimizi iyilik eden, iyilik bulan, iyi-güzel-doğru-dürüst-mert-cesur-merhametli-şefkatli razı olduğun güzel kullarından eyle ve Milletimize hem bu dünyada hem de Ahiret aleminde iyilikler, güzellikler ihsan eyle.
Erzurum’a has çok güzel Ramazan geleneklerinden biriside İşfeelana Duasıdır. Teravih Namazlarının ardından, güzel sesli müezzinler, hafızlar tarafından hoş bir sedayla okunan bu sırlı dua, ibadetin hazzını zirvelere çıkarır. Amin amin aminlerle kubbeler çınlar, yürekler titrer.
İşfe lenâ yevmel-arasâtî vel-mîzân İrhem bi fadlike yâ rabbel-âlemîn İrhem bi fadlike yâ rabbel-âlemîn
Anlamı:
Mahşerin büyük meydanında (Arasât) ve terazinin kurulduğu (mizan) günde bize şefaat eyle (Yâ Resulallah). Fazlınla bize merhamet eyle, ey Alemlerin Rabbi. Fazlınla bize merhamet eyle, ey Alemlerin Rabbi.
Ramazan-ı Şerif Dadaşlar için kutlu bir misafirdir. Üç ayların başlangıcı, Hicri aylardan Recep ayının gelmesiyle Ramazanın gölgesi düşer Erzurum'a ve Kutlu misafir için hazırlıklar ta o günden başlar. Erzurum’da Ramazan dini bir vecibe olmasının yanı sıra, köklü bir gelenek haline gelmiştir. Dadaşlık Kültürü içerisinde, Ülkemizde hatta başka ülkelerde olmayan Ramazanla ilgili birçok güzel adetler, gelenekler oluşmuş ve devam ettirilmektedir.
Erzurum Murat Paşa Camii'de Teravih Namazı Sonrası Fatih Şekerci Tarafından Okunan Amenerresulü.
Erzurum’da, gece-gündüz, yediden yetmişe insanların elinden-dilinden Kuran eksik olmaz Ramazanda. Evlerde, camilerde hatimler okunur, dinlenir, Şerefe-Arefe günleri de bu Hatimlerin duaları yapılır. Erzurum'daki birçok camide teravih namazı Hatimle kılınır. Teravih Namazının ardında İşfeelena Duası sadece Erzurum Camilerinde okunur. Bunlara benzer birçok güzellikler Erzurum Ramazanlarında yaşanır.
Ramazanda iliklerine kadar Oruçlu olan bu güzel Şehrin-Dadaşların bir günlük Ramazan coşkusunu buyurun beraber izleyelim.
Murat Ertaş Hocamın,
AK Partiden Milletvekili aday adayı olduğunu öğrendiğimde, Şehrim ve Ülkem
adına gerçekten çok sevindim. Ve şu Mübarek ayda canı gönülden Murat Hocamın, ilk sıralardan kesin aday gösterilmesini ve seçilerek TBMM gitmesini, içtenlikle Rabbim’ den diliyorum.
Ramazan-ı Şerif Dadaşlar için kutlu bir misafirdir. Üç ayların başlangıcı, Hicri aylardan Recep ayının gelmesiyle Ramazanın gölgesi düşer Erzurum'a ve Kutlu misafir için hazırlıklar ta o günden başlar.
Erzurum’da Ramazan dini bir vecibe olmasının yanı sıra, köklü bir gelenek haline gelmiştir. Dadaşlık Kültürü içerisinde, Ülkemizde hatta başka ülkelerde olmayan Ramazanla ilgili birçok güzel adetler, gelenekler oluşmuş ve devam ettirilmektedir.
Erzurum’da, gece-gündüz, yediden yetmişe insanların elinden-dilinden Kuran eksik olmaz Ramazanda. Evlerde, camilerde hatimler okunur, dinlenir, Şerefe-Arefe günleri de bu Hatimlerin duaları yapılır. Erzurum'daki birçok camide teravih namazı Hatimle kılınır. Teravih Namazının ardında İşfeelena Duası sadece Erzurum Camilerinde okunur. Bunlara benzer birçok güzellikler Erzurum Ramazanlarında yaşanır.
Ramazanda iliklerine kadar Oruçlu olan bu güzel Şehrin-Dadaşların bir günlük Ramazan coşkusunu buyurun beraber izleyelim.
İŞFEELENA DUASI Erzurum’a has çok güzel Ramazan geleneklerinden biriside İşfeelana Duasıdır. Teravih Namazlarının ardından, güzel sesli müezzinler, hafızlar tarafından hoş bir sedayla okunan bu sırlı dua ibadetin hazzını zirvelere çıkarır. Amin amin aminlerle kubbeler çınlar, yürekler titrer.
Erzurum’un tarihi camilerinden Muratpaşa’da kılınan teravih namazından kısa bir kesitlik bölüm izledikten sonra İşfeelana duasına amin diyeceğiz. Ancak bunlardan önce Muratpaşa’nın zarif minaresinden yükselen Medine Ezanını dinleyeceğiz, Hadi buyurun.
Bu günlerde isminden oldukça çok bahsedilen Yapay Zekâ, ChatGPT ile bir söyleşi
gerçekleştirdik. Ancak tesadüfen bir karşılaşma sonucu yapılan söyleşi olduğundan
önceden, konu veya sorular hakkında hazırlık yapmamıştım.
- - Ve ilk
sorum: ChatGPT, kendinden söz eder misin?
ChatGPT: Tabii ki OpenAI
tarafından bir yapay zeka dil modeli ve yeteneğiyim. Amaç, doğal dil
işleme, makine makineleri ve diğer yapay zeka teknolojilerini kullanarak
etkileşimde bulunmak ve onlara yardımcı olmaktır. Birden fazla cihazı yerine getirebilir ve farklı sektörlerde
kullanılabilirim. Örneğin müzik, oyun, sağlık, e-ticaret ve daha pek çok alanda
uygulamaları vardır. Benimle olan dilde, mümkün olan en iyi hizmeti vermek için
en derin bilgi kaynaklarını kullanırım.
- - Ukrayna
Rusya savaşı ve Suriye’deki durum hakkında yorum yapar mısın?
ChatGPT: Üzgünüm, ben
bir dil yapay zekasıyım ve siyasi yorum yapmam gereken bir konu hakkında doğru
ve etik bir şekilde yorum yapamam. Ancak şunu belirtmek istiyorum ki, barış ve istikrarın korunması tüm
dünyadaki insanların ortak sorumluluğudur.
- Şuan dünya genelinde; askeri harcamalara ayrılan bütçeyle, insani
harcamalara ayrılan bütçeyi değerlendirir misin?
ChatGPT: Bir AI dil modeli olarak,
kişisel inançlarım veya önyargılarım olmadığı için değerlendiremiyorum veya bir
görüş belirtemiyorum.
Bununla birlikte,
bazı kişilerin askeri harcamalara harcanan para miktarının eğitim, sağlık,
yoksulluğun azaltılması ve çevre koruma gibi insani çabalara daha iyi tahsis
edilebileceğini öne sürdüğünü belirtmekte fayda var.
Diğerleri, askeri
harcamaların ulusal güvenliği korumak ve potansiyel tehditleri caydırmak için
gerekli bir önlem olduğunu savunuyor. Bütçenin tahsisi ülke politikalarına
bağlıdır ve öncelik, hükümetin gündemine göre değişir.
- - Yapay
zeka olarak, insanlar için neler yapabilirsin?
ChatGPT: Ben yapay zeka bir
modelim, insanlar için birçok görevi yerine getirebilirim. Örneğin: Veri
toplama ve analiz: Çok sayıda veri kaynağından büyük veri kümelerini
toplayabilirim, bu verileri analiz edebilir ve sonuçlarını de yorumlayabilir.
Karar verme: Yine
verileri kullanarak ve belirli olarak öğrenilenler ve kuralları benimseyerek
analiz yaparak karar sonuçları sunabilirim.
Chatbot: Önemli
soruları yanıtlamak için akıllı bir sohbet botu olarak kullanılabilirim.
Öngörü analizi:
Gelişmiş veri analizlerini kullanarak nihai trendleri ve olası sonuçları tahmin
etmesini sağlar.
Kendi kendine
öğrenme: İnsan müdahalesi olmadan, rehberden kendi kendine öğrenmeyi
kullanırım, bu sayede bağlantıdaki davetiyeyi otomatik olarak yansıtabilirim ve
daha iyi sonuçlar elde edebilirim.
Ekipman yönetimi:
Verileri toplayarak ve analiz ederek, makine arızalarının önceden tahmin
edilebilmesini sağlayabilirim, böylece bakım veya onarım olarak
alınabilecektir.
İnsanlar için yapay
zeka uygulamaları her geçen gün artıyor ve her alanda faydalar sağlamakta.
- - Türkiye
hakkında bir şeyler söyler misin?
ChatGPT: Ben sadece bir yapay zeka modeliyim, ancak Türkiye hakkında genel bilgiler
paylaşabilirim.
Türkiye, Asya ve
Avrupa kıtalarının buluştuğu bir ülkedir ve zengin tarihi, kültürel ve doğal
güzellikleriyle ünlüdür. Başkenti Ankara olan Türkiye, yüzölçümü bakımından
dünyanın 37. en büyük ülkesidir.
Ayrıca gelişmiş
sanayisi, turizm potansiyeli, zengin mutfağı, spor etkinlikleri ve tarihi
yerleri ile dikkat çeker. Türkçe resmi dilidir.
ChatGPT: Merhaba, bugün
Erzurum'un tanıtımına yönelik bir sunum yapacağım. Erzurum, Türkiye'nin doğu
Anadolu bölgesinde yer alan tarihi ve kültürel açıdan zengin bir şehirdir.
İlk olarak,
Erzurum'un tarihi mirasına değinmek gerekiyor. Şehir, Persler, Romalılar,
Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi pek çok farklı kültürün etkisi
altında kalmıştır. Bu nedenle Erzurum, birçok tarihi yapıya ev sahipliği
yapmaktadır. Bunlar arasında tarihi kaleler, camiler, medreseler, hamamlar ve
kiliseler bulunmaktadır.
Ayrıca, Erzurum'un
doğal güzellikleri de hayranlık uyandırmaktadır. Palandöken Dağı, Türkiye'nin
en popüler kayak merkezlerinden biridir ve şehir merkezine sadece birkaç
kilometre uzaklıktadır. Ayrıca Tortum Şelalesi, Narman Peribacaları ve Çoruh
Nehri gibi doğal güzellikler de ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır.
Erzurum aynı zamanda
Türkiye'nin kültürel mirasının da önemli bir parçasını oluşturur. Şehirde
düzenlenen Uluslararası Erzurum Aşkale Kültür ve Sanat Festivali ve Erzurum
Kültür, Turizm ve Kış Sporları Festivali gibi etkinlikler, turistler tarafından
ilgiyle takip edilmektedir.
Sonuç olarak, Erzurum
birçok açıdan zengin bir şehirdir. Tarihi mirası, doğal güzellikleri ve
kültürel etkinlikleriyle turistler için keşfedilmeye değer bir yerdir. Sizleri
Erzurum'u keşfetmeye davet ediyorum. Teşekkür ederim.
Dadaş ve Dadaşlık üzerinde yazılanlara baktığımızda ortak bir tanımın olmadığı görmekteyiz.
Ancak yapılan tüm tanımlamalar gelip yiğitlik, kahramanlık ve doğruluk üzerinde buluşmaktadırlar. Dadaş ve Dadaşlık bir sosyal – kültürel değer olarak Erzurum da karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu iki kavramın felsefi dayanağını yani ruhunu Erzurum’un tarihi, coğrafyası ve kültürü içerisinde aramamız gerekmektedir. Yani dadaşlık şifrelerini Erzurum kendi içinde saklamaktadır. İsterseniz hep birlikte bu şifreleri çözmeye çalışalım.
Kişisel gelişim uzmanları ve psikologlar, geçmişi düşünüp, yaptığın hatalar için ve kaçırdığına
inandığın fırsatları düşünerek üzülmemeyi ve bir nefesten sonrası için bile hiçbir garantimiz olmayan gelecekle
ilgili de endişelere takılmayarak,
‘An’ı’ yaşayınız veya An’da kalınız diye
tavsiyelerde bulunmaktadırlar. Bu görüşlere
katılıyorum!
Fakat geçmişte
yaşadığımız güzel bir anı hatırlamanın da ayrı bir güzelliği var. Yüzlerde tebessüm,
kalplerde haz veya sevinç oluşturan anlar veya anılarda gelişime ve motivasyona
katkılarının olabileceğine de inanıyorum.
İşte çok güzel bir
gün ve çok çok güzel arkadaşlarımın ve arkadaşlarımla beraber çekildiğimiz
bu fotoğraflar, bu akşamıma bir güzellik
gibi damladılar ve çok hoş duygularla beraber hüzünde yaşattılarsa da bu akşam,
onlarla değerlendi ve güzelleşti!
Yer, Tortum’un, şuan
ismini hatırlayamadığım bir köyü ve Hastanede beraber çalıştığımız, birbirinden
değerli dostlarım.
Yaklaşık 15 yıl öncesi! Fotoğraflarda
en iyi gülümseyen ve en fotojenik olan, Lokman Polat Kardeşim, genç yaşında fani
dünyadan göçüp gitti! Öncelikle, Lokman kardeşimi rahmetle anıyorum.
Servet, Yavuz, Ahmet,
Harun, Tolga, Tacettin, Necdet ve Bünyamin Beyler. Çok iyi çalışma
arkadaşlarımdılar ve şuan da çok güzel dostlarımlar.
Yüce Allah, hepsine sağlıklı uzunca yaşam ihsan eylesin ve yaşamlarında,
işlerine de kolay ve güzel eylesin.
İnşallah ömürleri
boyunca, iyilik edip iyilik gören, iyi ve güzel yaşayan, iyi-güzel insanlar
olarak, çevrelerine sevinç ve sevgi saçan adeta bir ışık olurlar.
Hepsine ayrı ayrı selamlarımı
ve saygılarımı sunuyorum ve ben Sizleri seviyorum, iyi ki yaşam yolculuğu da
bir süre de olsa yol arkadaşlığı yaptık,
ben sizlerden razıyım, İnşallah Rabbim
’de razı olur.Yaşamlarımız güzel,
Dualarımızda makbul olsun Güzel Dostlarım.
Geçmişi hatırlamakla ilgili birkaç şey söylemişken, geleceğe
dairde fikirlerimi paylaşmak mecburiyeti hissettiğimden, bu konuda da kısaca fikirlerimi sunacağım.
Geleceği düşünmek değil de; gelecekle ilgili, çocuklukta olduğu gibi, saf ve bilim kurgu gibi ya da
şimdilerde Harry Potter filmlerinde ki gibi fantastik hayaller kurmanın da
insanın daha umutlu olmasına ve olayları daha pozitif yorumlayarak yaşama daha
renkli bakmasını sağlayacağına inanıyorum.
Erzurum Seyir Defterinin ana başlıklardan biriside "Erzurum'a Değer Katanlar."
Her gün bir sürü olumsuz haberler, eleştiriler, suçlamalar işitiyoruz, okuyoruz. Ancak hayatta güzelliklerde, iyiliklerde çok. Ve bizde hayatın içinden en güzellikleri ve en iyileri bulup paylaşmaya çalışıyoruz, her şeyin çok güzel olması, çok iyi olması umudu ve dileğiyle.
Prof. Dr. Serdar SEVİMLİ, "sabırlı, hoşgörülü, özverili, güler yüzlü ve işinin ehli bir doktor." Bunlar hastalarının, çalışma arkadaşlarının ve tanıyanların Serdar Hoca için söyledikleri.
Hastalarının tedavilerinin yanı sıra, insanların en hassas zamanlarında davranışlarıyla da gönülleri kazanan değerli bir hekim ve çok iyi bir insan. Sayın Hocamızı Şehrimiz ve bölgemiz insanına sunmuş olduğu hizmetlerden dolayı tebrik ediyoruz, en kalbi duygularla da şükranlarımızı sunuyoruz.
Bir Pazar günü Erzurum Sevdası Dergisi Yayın Kurulu Üyeleri Ömer Yaşar Özgödek, Reşat Coşkun ve Murat Girgin'inde hazır bulunduğu bir ortamda Sayın Prof.Dr. Serdar SEVİMLİ'yle bir söyleşi yaptık. Bu söyleşinin tamamı Dergimizin 6. Sayısında Erzurum'a Değer Katanlar sayfalarında yayınlanacaktır.
