9 Eylül 2018 Pazar

İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı Ziyareti

İstanbul'da ziyaret etmekten en çok mutlu olduğum yer, İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı.

Kadıköy'de kocaman bir bina. Mülkiyeti vakfa ait. En üst katındaki salonun penceresinden, Haydarpaşa İstasyonu ve deniz, bütün güzelliğiyle endam eylemekte.

Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın A. Hadi Atalarla tanışma şerefine de müşerref olduk. Gerçek bir Erzurum Sevdalısı olan Neslihan Arzu Keteci Hanımefendi de buradaydı.

Ayrıca Atatürk Üniversitesinin en sevilen-sayılan ve başarılarıyla Şehrimize önemli değerler katan Prof. Dr. Sedat Kadanalı Hocamızla da Vakıfta tanıştık. Şuan kendileri, Bağdat Cad. No:272 kat:2 D:8 Kadıköy'de Tüp Bebek üzerine hizmet sunmaktadırlar.


Daha birçok Akademisyen, İş adamı hemşerimiz vardı burada. İstanbul'da merkezi bir konumda Erzurumlulara ait ve çok ciddi faaliyetleri olan böylesine bir merkezin olmasından dolayı gurur duydum. 1989 yılında kuruluna ve kesintisiz hizmet sunan Vakıf, Erzurum için İstanbul'da, benzetmek gibi olursa bir konsolosluk misyon üstlenmiş bir vaziyette.



Vakfı ziyaretimde bana eşlik eden Sayın Resul Hocama da en kalbi duygularımla şükranlarımı sunuyorum.

08.09.2018 İsmail Hakkı Kavurmacı

24 Haziran 2018 Pazar

Türkiye'nin En Büyük Teleskobu Palandöken'in Zirvesinde

Erzurum’da yapımına 2012’de başlanan, Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne (ATASAM) bağlı çalışacak Doğu Anadolu Gözlemevi’nin inşaatının % 80’i tamamlandı. 4 metre çapındaki teleskobuyla Türkiye'nin astrofizik alanında büyük sıçrama yapmasını sağlayacak merkezin son hali görüntülendi 



ERZURUM’da zorlu yollardan Palandöken’in tepelerinden birine varmaya çalışıyoruz. Etrafta gözle görünür yerleşim merkezi yok. Güneşli hava yerini gelip giden bulutlara bırakıyor. Yaklaşık 3 bin metre yükseklikte bir şantiyeye ulaşıyoruz. Koşullar inşaat için zor ama 2020’de hizmete açılacak Türkiye’nin en büyük teleskopu için mükemmel. Yapımına 2012’de başlanan Atatürk Üniversitesi Astrofizik Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne (ATASAM) bağlı Doğu Anadolu Gözlemevi’nin ilk bölümünün inşaatının % 80’i tamamlandı. ATASAM Müdürü Doç. Cahit Yeşilyaprak buradaki çalışmanın önemini heyecanla anlatıyor:

KIZILÖTESİ

“Türkiye’nin şimdiye kadarki en büyük teleskopu Antalya’daydı; Ruslarla ortak kurulan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’ndeki 1.5 metre çapındaki teleskoptu. Artık 2020 yılından itibaren Türkiye’nin en büyük ve ilk kızılötesi teleskopu Erzurum’da kuruluyor. Buraya inşa ettiğimiz teleskopun çapı 4 metre. Çap büyüyünce daha sönük yerleri daha iyi görebiliyorsunuz. Sadece insan gözünün duyarlı olduğu dalga boyunda değil, kızılötesinde de gözlem yapacak. Dünyadaki büyük gözlemevleri Hawaii ve Şili’de. Teleskop, oradaki projelerin buradan takibini sağlayacak. Konumu itibariyle stratejik bir boşluğu doldurmuş olacak. Üstelik sadece bize ait olacak. İstediğimiz verileri istediğimiz kadar paylaşacağız.”

SOĞUK AVANTAJ

Doğu Anadolu Gözlemevi projesi aslında bundan 10 yıl önce bir hayalle başlamış... ODTÜ Fizik Bölümü’nden mezun olduktan sonra akademik kariyerini Akdeniz Üniversitesi’nde sürdüren, gözlemsel astronomi deneyimini buradaki TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nde kazanan Doç. Dr. Cahit Yeşilyaprak 2008’de Erzurum’a geldi. Sonrasını şöyle anlatıyor: “Atatürk Üniversitesi’nde o dönemin rektörü Prof. Yaşar Sütbeyaz’la Erzurum bölgesinin coğrafi ve atmosferik koşullarının mükemmel olduğunu gördük. Açık gece sayısı 250. Düşük nem kızılötesi gözlem için en önemli şey. Soğuk hava bize netlik için avantaj sağlıyor. Yüksek rakımda şehrin kirliliği ve ışığından uzağız. Buna rağmen dünyanın başka yerlerindeki teleskoplara ulaşım için saatlerce yolculuk yapmanız gerekir. Burada uçakla 2 bin metreye indikten sonra 30 kilometre yol gidiyorsunuz.

AYNA ALMANYA’DAN

Böylece küçük teleskop kurma fikri Türkiye’nin en büyük teleskobu projesine dönüştü. Üniversite böyle bir yatırımın arkasında durmaya karar verdi. Kalkınma Bakanlığı sunduğumuz projeyi kabul etti. 2013’te ATASAM kuruldu. Teleskopun mekanik ve optik üretimi Belçika’dan, kubbesi İtalya’dan gelecek. Yapımı iki yıl süren ayna Almanya’dan. Optik tasarım ve atmosferik etkileri ortadan kaldıran ekipmanı ve yazılımı yerli ekip tasarlayıp üretti. Çalışmalar son 4-5 yıldır Atatürk Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın desteğiyle son hızıyla devam ediyor. Hem gözlemevi hem de uzay bilimleri ve teknolojilerine destek veren araştırma merkezi haline geldik.”



GALAKSİLER, YILDIZLAR VE GEZEGENLER ARASI ORTAMI GÖZLEMLEYECEĞİZ

Dağın tepesindeki bu hassas inşaat için 25 işçi çalışıyor. Kubbe yaz ortasında yerleştirilmeye başlanacak. Teleskop da seneye gelmeye başlayacak. Peki sonra Türkler uzayda neleri gözlemleyecek? Doç. Yeşilyaprak yanıtlıyor: “2020’ler büyük astronomik keşiflerin ses getireceği yıl olacak. Evrenin nasıl oluştuğu çözüldü. Karanlık madde ve enerjinin keşfinden sonra detaylarının üzerinde çalışılıyor. Daha uzaktaki daha yaşlı evrenleri görebilmek için bir rekabet var. Türkiye yeni keşiflere yeni teleskopuyla hazır olacak. Teknoloji ve bilim treninin vagonlarından birine atlamış olacağız. Gökyüzünde aklınıza gelen her şeyi gözlemleyebileceğiz; galaksiler, yıldızlar, gezegenler arası ortamlar... Üretilecek teknoloji gündelik hayatımıza da yansıyacak. Böyle gözlem evlerinin olduğu yerler kıymetlenir. Türkiye’nin en büyük teleskopunun olduğu Erzurum’da farkındalık artacak. Çok sayıda yabancı uzman bölgeye gelecek. Türkiye’de son 5 yıldır temel bilimlere olan ilgi azalmıştı. Beyin göçünü geriye çevirecek.”

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/galaksiye-dadas-gozu-40876282
Hürriyet Gazetesi, Haber Zeynep Bilgehan

24 Mayıs 2018 Perşembe

Oruçlu Şehir Erzurum

Ramazan-ı Şerif Dadaşlar için kutlu bir misafirdir. Üç ayların başlangıcı, Hicri aylardan Recep ayının gelmesiyle Ramazanın gölgesi düşer Erzurum'a ve Kutlu misafir için hazırlıklar ta o günden başlar. 

Erzurum’da Ramazan dini bir vecibe olmasının yanı sıra, köklü bir gelenek haline gelmiştir. Dadaşlık Kültürü içerisinde, Ülkemizde hatta başka ülkelerde olmayan Ramazanla ilgili birçok güzel adetler, gelenekler oluşmuş ve devam ettirilmektedir. 

Erzurum’da, gece-gündüz, yediden yetmişe insanların elinden-dilinden Kuran eksik olmaz Ramazanda. Evlerde, camilerde hatimler okunur, dinlenir, Şerefe-Arefe günleri de bu Hatimlerin duaları yapılır.  Erzurum'daki birçok camide teravih namazı Hatimle kılınır. Teravih Namazının ardında İşfeelena Duası sadece Erzurum Camilerinde okunur. Bunlara benzer birçok güzellikler Erzurum Ramazanlarında yaşanır. 

Ramazanda iliklerine kadar Oruçlu olan bu güzel Şehrin-Dadaşların bir günlük Ramazan coşkusunu buyurun beraber izleyelim. 

İŞFEELENA DUASI
Erzurum’a has çok güzel Ramazan geleneklerinden biriside İşfeelana Duasıdır. Teravih Namazlarının ardından, güzel sesli müezzinler, hafızlar tarafından hoş bir sedayla okunan bu sırlı dua ibadetin hazzını zirvelere çıkarır. Amin amin aminlerle kubbeler çınlar, yürekler titrer. 



Erzurum’un tarihi camilerinden Muratpaşa’da kılınan teravih namazından kısa bir kesitlik bölüm izledikten sonra İşfeelana duasına amin diyeceğiz. 

Ancak bunlardan önce Muratpaşa’nın zarif minaresinden yükselen Medine Ezanını dinleyeceğiz, Hadi buyurun.


22 Mayıs 2018 Salı

Cesaret ve kahramanlık timsali: Nene Hatun

"Türk çocuğu öksüz kalır yurtsuz kalmaz!" dedi. Ey kahraman Türk kadını senin hakkın ödenmez, unutmadık!

Osmanlı tarihinin "93 Harbi" olarak adlandırılan en önemli savaşlarından 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı sırasında beşikte bebeğini bırakarak cepheye koşan kahraman Türk kadını Nene Hatun, vefatının 63. yılında saygı ve minnetle anılıyor.
Erzurum'un kuzeydoğusundaki kent merkezine 25 kilometre mesafede yer alan Çeperli köyünde doğan Nene Hatun, 16 yaşındayken Erzurumlu Mehmed Efendi ile evlenerek Erzurum Taşmescit Mahallesi'ne gelin gitti.
Bebeğini beşikte bırakıp cepheye koştu
Kahraman Türk kadını Nene Hatun, Osmanlı tarihinin "93 Harbi" olarak adlandırılan en önemli savaşlarından 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına 22 yaşında gencecik bir kadın olmasına rağmen "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar" diyerek bebeğini beşikte bırakıp Erzurum halkıyla cepheye koştu.
Genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla gönüllerde taht kuran, Türk kadınının kahramanlığının simgesi olan Nene Hatun'un bugün de dillerden düşmeyen bu cesareti nesilden nesle aktarılıyor.

NATO Orduları Başkomutanı Amerikalı General Matthew Ridgway'in Erzurum'da Nene Hatun'u cesaretinden dolayı ziyaret ederek elini öpmesi, kahraman Türk kadınının vatanı için tüm fedakarlığı yapabileceğini gösteren Nene Hatun isminin çok daha fazla tanınıp bilinmesini sağladı.
Cumhuriyet döneminde "Kırkgöz" soyadını alan Nene Hatun'un dördü erkek, ikisi kız altı çocuğu dünyaya geldi.
İlk çocuğu Nazım'ı ve sonradan doğan iki oğlunu 1. Dünya Savaşı'nda şehit veren Nene Hatun, yakalandığı soğuk algınlığı ve zatürre nedeniyle kaldırıldığı Numune Hastanesinde 22 Mayıs 1955'te vefat etti.
"Yılın annesi" seçildi
Hayatının son günlerinde 8 Mayıs 1955'te "yılın annesi" seçilen kahraman Türk kadını Nene Hatun, vefatının 63. yılında saygı ve minnetle anılıyor.
Türk halkının kahramanlığını anlatarak övündüğü ve cesareti her nesle ulaşan Nene Hatun'un mezarı, Erzurum'da kahramanca mücadele ettiği Aziziye Tabyaları'nda bulunuyor.
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı tarihinin en önemli savaşlarından "93 Harbi"nin Osmanlı açısından büyük mağlubiyetle sonuçlandığını hatırlattı.

Bu savaştaki en önemli başarının Erzurum'daki Aziziye zaferi olduğunu ifade eden Küçükuğurlu, "Bu zafer, asker ile halkın birlikte kazandıkları önemli zaferdir. Diğer taraftan bu zafer bir bakıma kadın ve çocukların zaferidir. Nitekim zaferden sonra Erzurumlulara bizzat teşekkür eden dönemin padişahı Sultan 2. Abdülhamit, 12 Kasım 1877 tarihinde 'Haysiyetli ve Onurlu Erzurum Ahalisine Telgraf' başlığıyla bir telgraf göndererek halkın onurlu duruşunu takdir etti." diye konuştu.
"Türkler kahraman olarak yaratılmışlardır"
Küçükuğurlu, NATO Orduları Başkomutanı Amerikalı General Matthew Ridgway'in Nene Hatun'u ziyaretinden sonra; "Birçok millet kahramanlarını sadece kahramanlık sanatı olan ordularının içinde arar ve ancak böylelikle bulur. Türklerde ise hakiki kahramanlar akla gelmeyen mütevazı köşelerin iddiasız sakinleridir çünkü onlar kahramanlık iddiasında da değillerdir. Buna ihtiyaçları da yoktur çünkü kahraman olarak yaratılmışlardır. Nene Hatun'un elini bu hisle öpüyor ve onu tanımış olmaktan iftihar ediyorum." ifadelerini kullandığının kayıtlara geçtiğini belirtti.

Osmanlı tarihinin en önemli savaşlarından 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı, Osmanlı açısından büyük bir mağlubiyetle sonuçlanmıştı. Söz konusu dönemde Rus ordusunun baskınla aldığı kent merkezi yakınındaki Aziziye Tabyaları, Erzurum halkının da yardımıyla yapılan karşı baskınla Ruslardan geri alınmıştı.
Kaynak: AA

19 Mayıs 2018 Cumartesi

BB Erzurumspor Süper Lig sevinci

Spor Toto 1. Lig Play-off final maçında Gazişehir Gaziantep’i penaltı atışları sonucu 5-4 mağlup ederek Süper Lig'e yükselen BB Erzurumspor 17 yıl sonra Süper Lig'e yeniden yükselmeyi başardı.

Müsabakanın bitiş düdüğünün ardından sağanak yağmura aldırmadan kent merkezinde coşku içerisinde şampiyonluğu kutlayan BB Erzurumspor taraftarları büyük sevinç yaşadı.
Kent meydanında dev akrandan maçı izleyen taraftarlar galibiyetin ardından meşaleler yakarak şampiyonluğu kutladı.
Gece geç saatlere kadar büyük bir coşku yaşayan Erzurumsporlu taraftarlar takımları lehine tezahüratlarda bulundular. 



BB Erzurumspor-Gazişehir Gaziantep finali maçı başladı

Bursa Timsah Arenada Büyük Derby

Spor Toto 1'inci Lig'de bugün tamamlanan play-off yarı final müsabakaları sonucunda Gazişehir Gaziantep Futbol Kulübü ile Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor finale yükselmeyi başaran takımlar oldu.
Gazişehir Gaziantep, Boluspor'u ilk maçta 1-0, ikinci maçta ise 3-1 mağlup ederek finale yükseldi. Büyükşehir Belediyesi Erzurumspor ise Ümraniyespor'u ilk maçta 4-3, ikinci maçta ise 2-1 yenerek finale çıkma başarısı gösterdi.
Spor Toto Süper Lig'e yükselecek son takımın belli olacağı final müsabakası 19 Mayıs Cumartesi günü saat 21.00'de Bursa Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda oynanacak.
Bu gün Erzurum'dan ve Gazi Anpet'ten binlerce taraftar, takımlarını desteklemek amacıyla Bursa'ya geldi

Maçı Canlı İzlemek İçin

https://www.facebook.com/mustafa.ozman.3/videos/381587069020505/

Yıldırım Kaymakamı Sayın Mehmet Aydın






25 Nisan 2018 Çarşamba

ERDAL GÜZEL’İN 3. KİTABI, “SÖZÜN GÜZELİ” OKUYUCUYLA BULUŞTU


Erzurum ve Erzurum kültürü ile yaptığı çalışmalarla şehrin hafızasına katkılar sağlayan Er-Vak Bşk. Erdal Güzel’in “SÖZÜN GÜZELİ ERZURUM” isimli üçüncü kitabı okuyucuyla buluştu.

“GÜZEL ERZURUM” ve “ERZURUM’DAN GÜZEL HATIRALAR” isimli iki kitabı bulunan Güzel’in yeni kitabı “SÖZÜN GÜZELİ ERZURUM” Dergah Yayınlarının Erzurum Kitaplığı serisinde yerini aldı.
Yeni kitabı hakkında bilgiler veren Güzel, kadim kültür ırmaklarının suladığı Erzurum’un, üzerine en güzel sözlerin söylendiği ve sözün güzelinin üretildiği bir şehir olduğunu hatırlattı.
Ruhunun, günümüze kadar gelen ve kubbede “bir hoş sada” bırakan bu sözlerden bir buket hazırlamak ve gelecek nesillere bırakmak arzusuyla birkaç yıldan beri dolmakta olduğunu belirten Güzel, Erzurum insanının olaylara bakışını, dünya görüşünü kısaca kültürel kodlarını ifade eden bu sözlerle, Erzurum’u bir başka açıdan tanımaya ve tanıtmaya çalıştığını söyledi.
Erzurumlu olmanın vermiş olduğu sorumluluk gereği Erzurum kültürü ile ilgili “Güzel Erzurum ve Erzurum’dan Güzel Hatıralar” isimli iki kitabı kaleme aldığını ,altmış yıllık birikiminin ifadesi olan bu kitaplarla bir boşluğu doldurmanın heyecanını daha önce yaşadığını ifade eden Güzel,. aynı duyguları üçüncü kitabının çalışması esnasında da hissettiğini, topladığı bilgileri ,duyduklarını, gördüklerini ve birikimlerini bir araya getirince Erzurum üzerine söylenen ve Erzurum’un değerli şahsiyetlerinden geriye kalan zekâ ürünü sözlerin etkisiyle Erzurumlu olmanın hazzını ve gururunu bir kez daha duyduğunu belirtti.
Akademisyeninden yazarına, siyasetçisinden din adamına, işçisinden esnafına, askerinden, köylüsüne, şairinden, bürokratına özetle; hayatın her kesimindeki Erzurumlularla , Erzurumlu olmayıp da dadaşlar diyarının derin ruhunu sezenlerin söz ve serüvenlerini kaleme aldığını söyleyen Güzel ,Dadaşlık kültürünün açık ifadesi olan ve Erzurum kültürüne katkı sunacağını düşündüğü “Sözün Güzeli Erzurum ” isimli kitabının gelecek nesiller için yol gösterici mesajlar taşıdığını ve şehrin kimliğini ortaya koyduğunu belirterek Erzurum kültürü ile ilgili çalışmalarının devam edeceğinin de müjdesinde verdi.
İncil ve Tevrat gibi kutsal kitaplar “Her şeyden önce söz vardı.” diyerek sözün gücüne işaret ederler.
Düşünen varlık olan insan ,hayatı ancak sözle ifade edebilir, varlığını sözle anlamlandırabilir.
Hayata nizam veren düşünceler sözle hayat bulur. Sosyal yaşam sözle şekillenir. Dünya her sabah sözle kurulur.
Yunus Emre yıllar ötesinden “ Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz” diyerek sözün tılsımına dikkat çeker.
Günlük hayatımızı sıradan sözlerle sürdürürken, düşündürücü ve farkındalık oluşturan sözlerle de dünyayı tanzim ederiz.
Belli bir birikimin, olgunluğun, zekâ ve düşüncenin mahsulü olan sözlerin insan üzerindeki etkileri tartışılmazdır.
Yılların süzgecinden geçip günümüze ulaşan mesaj yüklü derin anlamlarıyla istikamet veren sözler genelde kadim kültürlerin ürünleridir.
Kadim kültür ırmaklarının suladığı Erzurum, üzerine en güzel sözlerin söylendiği ve sözün güzelinin üretildiği bir şehirdir.


Ruhum, günümüze kadar gelen ve kubbede “bir hoş sada” bırakan bu sözlerden bir buket hazırlamak ve gelecek nesillere bırakmak arzusuyla birkaç yıldan beri dolmaktaydı..
Erzurum insanının olaylara bakışını, dünya görüşünü kısaca kültürel kodlarını ifade eden bu sözlerle şehrimi bir başka açıdan tanımaya ve tanıtmaya çalıştığımı söyleyebilirim.
İbn-i Haldun “Coğrafya kaderdir” der. Benim yazgım da Erzurum’da doğmuş olmamdır.
Bu yazgımın bana yüklediği sorumluluk gereği Erzurum kültürü ile ilgili “Güzel Erzurum ve Erzurum’dan Güzel Hatıralar” isimli iki kitabı kaleme almış, altmış yıllık birikimimin ifadesi olan bu kitaplarla bir boşluğu doldurmanın heyecanını daha önce yaşamıştım. Aynı duyguları üçüncü kitabımın çalışması esnasında da hissettim. Topladığım bilgileri ,duyduklarımı, gördüklerimi ve birikimlerimi bir araya getirince Erzurum üzerine söylenen ve Erzurum’un değerli şahsiyetlerinden geriye kalan zekâ ürünü sözlerin etkisiyle Erzurumlu olmanın hazzını ve gururunu bir kez daha duydum.
Başlangıçta, elli başlık altında toplamayı düşündüğüm yeni kitabımı hazırlarken kaynakların bereketi nedeniyle hedefimi yükseltip kitabımı altmış üç başlık altında çıkarmaya karar verdim.
Neticede, altmış üç yıllık ömür serüvenim, altmış üç başlık altında kaleme aldığım “Sözün Güzeli Erzurum” isimli kitabımla ortaya çıkmış oldu.
Akademisyeninden yazarına, siyasetçisinden din adamına, işçisinden esnafına, askerinden köylüsüne, şairinden bürokratına özetle; hayatın her kesimindeki Erzurumlularla, Erzurumlu olmayıp da dadaşlar diyarının derin ruhunu sezenlerin söz ve serüvenlerinin kaleme alındığı bu kitabın gelecek nesiller için yol gösterici mesajlar taşıdığını ve şehrin kimliğini ortaya koyduğunu söyleyebilirim.
Dadaşlık kültürünün açık ifadesi olan ve Erzurum kültürüne katkı sunacağını düşündüğüm “Sözün Güzel’i Erzurum ” isimli kitabımın Dergah Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturulması benim açımdan son derece anlamlıdır.
Bu münasebetle, Erzurum kültürüne büyük katkıları olan vefalı büyüğüm, erdemli insan Ezel Erverdi ağabeyim ile kitabımın hazırlık aşamasında yardımlarını esirgemeyen değerli kardeşlerim Hanefi Hancı ve Muammer Çelik’e en kalbi duygularımla teşekkür ediyor bana her zaman destek olan eşim ve çocuklarıma sevgilerimi sunuyorum.


Doç. Dr. Ali KURT’un yeni Kitabı, “Erzurum Kronolojisi”


Bu akşam misafirimiz Doç. Dr. Ali KURT Bey oldu. Yeni çıkan kitabını sahaf evimize getirmişti. 

Güzel bir sohbetin ardından kendilerine kitabını imzalatma fırsatını kaçırmadık. Sonuç olarak Erzurum kitap literatürüne bir kitap daha eklendi. 20 yıllık bir emeğin mahsulü 100 yıllık Erzurum kronolojisi. Titiz ve fedakar bir çalışma ile ortaya çıkan bu eseri bütün Erzurumluların kütüphanesinde bulundurması dileği ile. Sahaf evimizden temin edebilirsiniz. 157 Sayfa 13 TL

Nizamettin Korucu

15 Mart 2018 Perşembe

Bir Güzel Erzurumlu,"Lütfü Yücelik", İYİ Kİ VARSIN


Bu gün Şehrimizin en güzel insanlarından birisinin; Lütfü Yücelik'in doğum günüymüş!Bir yaş daha aldığı için üzülelim mi, yoksa varlığı için sevinelim mi? En iyisi sevinmek, İyi ki varsın Başkan..

Dadaşlığın tanımı üzerine halen Erzurum'da bile bir kafa karışıklığı var!

Dadaş nedir, Dadaş kimdir? sorularının cevabını yazmaya kalkarsak şimdilik uzun olur, sözü şu kadarıyla bağlayalım; bir Dadaş nasıl olur diyenler varsa; işte yaşayan bir timsali, "Lütfü Yücelik."

Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, “Anadolu’nun En Etkili İş İnsanları” listesinde 32. sırada yer aldı.

Ekonomist Dergisi’nin, Anadolu’nun en etkili 50 iş insanı araştırmasında listenin 32. sırasında yer alan Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, “Benim şahsımda gösterilen bu başarıyı, emeği geçen tüm yol arkadaşlarımla paylaşıyorum. Bizler bunu beraber gerçekleştirdik.


Aşkale’de bir paylaşma iklimi oluşturduk. İnsana ve çevreye saygı yatırımlarımızın temelini oluşturuyor. Yakaladığımız başarı asla tesadüf değil. Ortaklarımız, çalışanlarımız ve yönetim kadromuzla bize güvenenleri asla utandırmadık. Bizim için esas olan çevre ve insandır. Çabamız ve gayretimiz bu bölgeye daha fazla şeyler vermektir.” diye konuştu.



“PAYLAŞMAK BİZİM İÇİN ÖNEMLİ”
Ekonomist Dergisi’nin, Anadolu’nun en etkili 50 iş insanı araştırmasında listenin 32. sırasında yer alan Lütfü Yücelik, “Bu elbette sadece benim başarım değil. Aşkale Çimento’da “ben” yoktur. Bizde her şey ortaktır. Anadolu’nun en etkili 50 iş insanı içinde olmak bizlere gurur veriyor. Esasında bu ülke için çalışan ve emek harcayan herkes değerlidir. Benim şahsımda gösterilen bu başarıyı emeği geçen tüm yol arkadaşlarımla paylaşıyorum. Özellikle Aşkale Çimento’nun geldiği noktada katkısı olan ortaklarımız, yönetim kurulu üyelerimiz, yönetici ve çalışanlarımız, bölge insanı ve de en baştan beri yüreği ile bizimle olanların ortak başarısıdır.” diye konuştu.



AŞKALE ÇİMENTO İLE NEREDEN NEREYE?
Aşkale Çimento, kamu eliyle 1968 yılında kuruldu. 1971 yılında işletmeye geçti. 1993 yılında Erzurum ve bölgedeki insanı tarafından kurulan, bin ortaklı ERÇİMSAN şirketi tarafından özelleştirme yoluyla satın alındı. Özelleştirme ile birlikte hem yatırımlara hem de pazar payının genişletilmesi noktasında düğmeye basıldı.  Erzurum, Aşkale, Trabzon, Van, Ağrı, Tercan, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Gürcistan-Batum’da tesisleri bulunan Aşkale Çimento, yatırımlara hiç durmadan devam ederken, aynı zamanda ortaklarına da her yıl düzenli olarak kar dağıtıyor. Şirketin Aşkale, Trabzon, Van, Gümüşhane ve Erzincan’da çimento üretimine dayalı tesisleri bulunuyor. Erzurum, Aşkale, Ağrı, Trabzon, Giresun ve Rize’de hazır beton tesisleri olan Aşkale Çimento 2013 yılı içinde de ciddi yatırım planları yapıyor.

14 Mart 2018 Çarşamba

Bursa'daki Erzurum; "Muhammet Ertaş"


Bursa’daki Erzurum yazı dizimiz vesilesiyle, Erzurumlu Araştırmacı-Yazar, www.bursaseyirdefteri.com yöneticisi Mahmut Celal Özmen’le beraber, bu gün çok kıymetli bir hemşerimizi ziyaret ettik.

Muhammet Ertaş, memuriyeti dolayısıyla 1981 yılında Erzurum’dan ayrılmış. Ülkemizin birçok şehrinde görev yaptıktan sonra, 2008 yılında Balıkesir Susurluk Şeker Fabrikasından Bölge Şefi olarak emekliye ayrılmış ve Bursa’ya yerleşmiş.



Ilıca’ya bağlı, eski adıyla Erinkar, yeni ismiyle Ocak köyü doğumlu. Muhammet Bey, Erzurum’dayken, Ilıca İdman Ocağı spor kulübünde futbol oynamış,  antrenörlük yapmış ve milli hakim olarak maçlarda yönetmiş.

Erzurum’a en son 2014 yılında gitmiş. Muhammet Bey, her ne kadar bedenen baba ocağımız Erzurum’dan uzak olsak da, gözümüz-gönlümüz hep Erzurum’da, sosyal medyadan Erzurum’u çok yakından takip ettiğini söyledi.

Erzurum’u nasıl gördüğüyle ilgili sorumuza ise; “Maalesef şanına layık, hak ettiği bir gelişme yok” diyerek cevaplandırdı.

Muhammet beyi, merkez Nilüfer ilçesi Beşevler mahallesinde, bilgisayar bakım, tamir işleriyle beraber internet kafe olarak ta hizmet sunan oğluna ait iş yerinde ziyaret ettik.    
Göstermiş olduğu ilgiden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz…


5 Mart 2018 Pazartesi

“Dünden Bu Güne Fotoğraflarla Erzurum”



“Dünden Bu Güne Fotoğraflarla Erzurum” videomuzda, bazı eski Erzurum fotoğraflarını, bu gün aynı açıdan fotoğraflamaya çalıştık. Aslında bu konuda daha profesyonel bir çalışma yapılmasını arzu ediyoruz. İnşallah imkanı olanlar yaparlar. Bizim çalışmamız bu yönde bir ilk adım diyelim..